Mülteci hüzünler

-
Aa
+
a
a
a

17 Ocak 2006Savaş Ay

Meriç'ten cesetler akıyorAvrupa'ya kaçmak isteyen on binlerce göçmen Meriç Nehri'ne gömülüyor. Şimdiye kadar 400 kişi boğuldu. İnsan kaçakçılığı dünya çapında bir sorun. Ama ülkemize düşen payı itibariyle hem sosyal, hem ekonomik hem de insani yönüyle ağır bir yük. Dahası bedeli de ağır ödenecek bir yolun başlangıçı bu sorun. Rakamlar korkunç ticaretin büyüklüğüne ayna tutuyor. 2005 yılı içinde sadece Edirne'de, Yunan ve Bulgar sınırlarında 40 ülkenin vatandaşı olan 10 binin üzerinde kaçak yakalandı. İşin ürkütücü hatta dehşet verici bir tarafı daha var. Son 15 yılda Edirne'nin çeşitli ilçe ve köylerinden yasadışı yollardan Türkiye'ye girmek ve çıkmak isteyenlerden 400'ü Meriç Nehri'nde boğularak öldü. BunlarınBiraz yoğurt bolca ekmek kaçakların mönüsü...ne bir yakını ne bir konsolosluk görevlisi tarafından aranıp sorulduğu yok. Zaten çoğunun pasaportu kimliği de yok. Hal böyle olunca ölenlerin cesetleri Edirne Belediyesi tarafından İpsala ya da kent mezarlıklarının kimsesizler için ayrılan bölümüne gömülüyor. Ancak yer darlığı nedeniyle gömüler üst üste ve kimin nereye defnedildiği anlaşılmayacak biçimde yapılıyor. Edirne'de yaptığım çalışma sırasında kaçakların bu koşulları son derece kötü gözetim merkezlerine ve kimliksiz ölüler mezarlığına girdim. Onlarla konuştum. HER YÜZ BİR DRAM Her attığım adım, görüp konuştuğum her yüz ayrı bir dramın kapısını açtı. BuDualar özgürlük ve iyi bir yaşam için...arada İran sınır devriyelerinin, daha önce de orada yakalanan kaçaklara yaptığı işkenceler ortaya çıktı. Ayak ve el parmakları kesilen. Tırnakları çekilen. Dipçik ve kasatura tersi darbeleriyle dişleri dökülenler korkunç izleri ağlayarak anlattılar. DUVARI DELDİLER Kaçakların barındırıldığı en büyük mekan eski Tunca Kışlası. Orayı gezdiğim sırada bazı görevliler; "aman fazla içerlere girme. Hem can güvenliği hem de bitlenme, uyuz hastalığı kapma durumu olur" diye uyarıyorlar beni. İçeridekiler ise geçen günlerde 14 kişinin delerek kaçtığı duvarı ve pis suları koğuşa damlayan, kokusu dayanılmaz olan kanalizasyon borularını gösteriyorlar.

http://www.sabah.com.tr/2006/01/17/gnd107.html